Lamine diş kaplama tedavisinde işlem fiyatları üzerinde etkili olan unsurlar mevcuttur. Bu unsurlar kullanılan malzeme türü, işlemin yapılacağı diş sayısı ve uygulamanın yapıldığı kliniğin donanımı olarak sayılabilir. Tüm bu etkenler işlemin maliyetinde değişikliklere neden olur.
Uygulama diş hekimi tarafından gerçekleştirilir ve kişinin estetik gereksinimleri ile ağız yapısının detaylı şekilde değerlendirilmesi gibi detaylı bir muayene gerektirir. Uygulamada fiyat farklılıklarını etkileyen diğer unsurlar arasında laboratuvar maliyetleri, hekimin uzmanlık düzeyi ve kaplamada kullanılan porselenin kalitesi de bulunur. Lamina diş kaplamanın maliyetini belirlerken estetik beklentilerle birlikte dişin fonksiyonel gereksinimleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Lamina kaplamaların uygulanmasından önce diş yüzeyinde minimal bir aşındırma yapılır. Bu işlemin yapılma amacı dişlerin ön yüzeyine porselen ya da kompozit tabaka yerleştirilebilmesi içindir. Uygulama, ön dişlerde görülen renk bozukluğu, kırık ya da şekil bozuklukları mevcut olan kişilere önerilir. Ancak bazı durumlarda diş eti çekilmesi veya mevcut diş yapısında görülen bozulmalar maliyetin artmasına neden olabilir.
Uygulama sonrasında diş bakımının düzenli yapılması, kaplamanın ömrünün uzatılması için önerilir. Aynı zamanda düzenli yapılan bakımla olası komplikasyonların da önüne geçilebilir. Bu doğrultuda diş ipi kullanımıyla diş aralarında biriken plakların engellenmesi mümkündür. Böylece uzun süreli dayanıklılığa katkı sağlanmış olur.
Tüm bu faktörler birlikte değerlendirildiğinde, uygulama kişiye özel olarak planlanır ve her hastanın tedavi gereksinimlerine göre farklı maliyet hesaplanır. Fiyatlarda görülen bu değişkenlik yalnızca malzeme ya da işlem süresiyle ilgili değildir, kişinin ağız sağlığı ihtiyaçları ve beklentileriyle de doğrudan ilişkilidir.
Lamine Diş Çeşitleri Nelerdir?
Lamine diş çeşitleri kullanılan malzeme türüne, üretim tekniğine ve estetik beklentilere göre değişiklik gösterir. Günümüzde en çok tercih edilen türler porselen, kompozit ve hibrit lamineler olarak sayılabilir.
Porselen lamineler, doğal dişlere oldukça yakın bir ışık geçirgenliğine sahiptir. Yüksek ısıda şekillendirilmiş ince seramik tabakalardan oluşan porselen lamineler, gülüş estetiğini koruyarak uzun ömürlü bir sonuç sunar. Kompozit lamineler ise doğrudan diş yüzeyine uygulanır ve şekillendirilen materyallerden üretilir. Onarıcı etkisi daha hızlı olmasına rağmen dayanıklılığı porselen kadar uzun süreli değildir. Hibrit lamineler ise her iki yöntemin özelliklerini bir araya getirir. Hibrit lamineler dayanıklılık ve estetik açıdan dengeli bir çözüm sunar.
Lamina diş kaplama nasıl yapılır sorusu bu tedaviyi yaptırmak isteyen kişiler tarafından araştırılan bir konudur. Tedavide hangi kaplama türünün tercih edileceği uygulanış biçimlerini anlamak açısından önemlidir.
Uygulama sonrasında dikkat edilmesi gereken en önemli aşamalardan biri, lamine diş kaplamaların korunması ve düzenli kontrolünün sağlanmasıdır. Tedavinin tamamlanmasının ardından birkaç gün sürebilen hafif hassasiyetler gözlenebilir. Bu durum genellikle diş hekimi tarafından önerilen bakım rutiniyle kısa sürede geçer. Sert gıdaların ısırılmaması ya da kişide diş sıkma (bruksizm) alışkanlığı mevcutsa gece plağı kullanılması tavsiye edilir. Alıncak tüm bu önlemlerle hem kaplamaların hem de diş yüzeylerinin uzun süre formunun korunması sağlanmış olur.
Lamine tedavisinin başarısı yalnızca ilk uygulamaya bağlı değildir; bu süreç, hastanın uzun vadede sürdürdüğü bakım disiplinine de bağlıdır.
Lamine diş tedavileri hakkında daha detaylı bilgi almak için Funda Ersöz muayenehanesi ile geçebilirsiniz.